SON SÖZÜM

O gün aklımdan hiç çıkmaz. Soğuk bir kış akşamı, gri ve yoğun bulutların gökyüzünü kapladığı, karanlığın hızlıca yeryüzünü sardığı bir ortamda başlar. Hafif rüzgar, sokaklarda sessizce eserek, ince kar tanelerini havada savurur. Yerde biriken kar, adımların her bastıkça hışırtı yaparak sesini duyurur. Hava, her nefeste bir buğu bırakacak kadar soğuk, cildin üzerinde keskin bir his bırakır. Bu soğukta, buz gibi bankın üstünde oturur, onu beklerim. Garip bir şekilde üşümem. Herhalde heyecandan ısınan kanım sayesindedir, der geçiştiririm merakımı. O an görürüm onu. Gözleri, derin bir okyanus gibi bakışlarıyla içine çeker, içinde kaybolmak isteyenleri davet eder. Kirpikleri, ince ince dökülen kar taneleri gibi zarif ve uzun, her bakışında gizemli bir ışıkla parıldar. Yüzü, doğanın en naif dokunuşlarıyla şekillenmiş; pürüzsüz, yumuşak bir cilt, hafifçe ışıyan bir ten, rengi bir çiçek bahçesinin en nadide çiçekleri gibi canlı ve sıcak. Oturdu yanıma, başladık konuşmaya:

  • Hava soğuk değil mi ya?
  • Biliyorsun, karın altında her şey biraz daha sakinleşiyor.
  • Evet, sanki her şey duruyormuş gibi.

Birkaç saniye sessizleşir ortam. Sonra birden duygusal bir ifadeyle bana bakar, gözlerini geri çeker. Sessizlik kaldığı yerden devam etti. Hafif rüzgarın uğultusu, karın yumuşakça düşüşü dışında hiçbir ses yoktu. Onun nefesi, havada ince bir buğu gibi belirir, fakat başka hiçbir şey duyulmaz. Ben bir an için gözlerini kısarak karşıma bakarım, dudaklarımı ısırarak ne söyleyeceğimi düşünürken, her şeyin olduğu gibi, düşünceleri de sakinleşir. Hafifçe dudaklarını oynatmaya başlar:

  • Ben ayrılmak istiyorum.

Anlamam ki neden oldu, nasıl oldu, sadece izleyebildim onu. Birden kalktı, koşarak uzaklaştı. O anlık şokla peşinden bile gidemedim. O günden sonra bu gece hep rüyalarıma girdi, peşimi hiç bırakmadı ve her gecenin sonunda gözümde yaşla kalktım yataktan. Olmuyordu, unutamıyordum onun o gün beni terk edip gitmesine. Neden gitti? Çok mu kötüydüm? Yoo, hayır, gayet güzel giden bir ilişkimiz vardı. Sebebi neydi ki peki?

Günün birinde abisi bana ulaştı, kanserden dolayı vefat etmiş. O gün kaçmasının sebebi de öldüğü gün üzülmememiş. Öğrendiğim an bir hüzün çöktü tabi, ama sonrasında bir tebessüm ettim. Üzülmeyeyim diye mutluluğundan vazgeçen bir insanın yüzünü kara çıkaramazdım. O gece rüyamda tekrar aynı anı yaşadım. Fakat bu sefer son sözüm “Lütfen bırakma beni” olmak yerine, “her şey için teşekkür ederim” oldu. O günün sabahı yüzümde birkaç damla yaş yerine büyük bir tebessüm belirdi.