Yeni Ben

Küçük mutluluklardı hayata insanı bağlayan ya da bağlaması gereken. Hep düşünmüşümdür, hayat bir arayış mıdır; yoksa önümüze sunulmasını beklediklerimiz midir? Elin de var olanla neden yetinmez ki insan? Neden sürekli arayış içerisinde olma mücadelesi verir? Hayatı bir yolculuk; umutlarımızı, hayallerimizi de sırtımızda gezdirdiğimiz heybenin içine doldurduklarımız olarak görürüm. Bu yolda yürürken sadece hayaller,mutluluklar değildi heybeye giren; engeller de vardı tabii ki. Ve ben engelleri yolları tıkayan şeyler olarak görmedim hiçbir zaman. Bu engeller olacaktı tabii ki. Bu engeller belki de bana uçmayı öğretecekti. Hayat sadece siyah ve beyazdan ibaret değildi. Bunun farkında olmanın bilinciyle yol alıyordum. Grinin de bir renk olduğunu anladığım vakit hayata olan duruşumu da buna göre şekillendirmiştim. “Hayat fırtınanın dinmesini beklemek değil , yağmurda dans etmeyi öğrenmektir.” sözüne daha sıkı sarılıp yola devam etmekti amacım. Yürüdüm, hep yürüdüm. Durmadan, yılmadan. Düştüğümde destek almadan savaşa girmiş tek kahraman olarak hayal ettim kendimi. Ya o savaşın kahramanı olarak galip gelecektim ya da kaybedeni olarak mücadele etmeye devam edecektim. Renklerle, önüme çıkan engellere rağmen güzel yolculuğuma devam edecek ve  umudumu asla yitirmeyecektim. Hayat bir okyanus ve ben bu okyanusta boğulmak değil yeni kendimi nasıl geliştireceğime, bu yolda nasıl yürüyeceğime odaklanırım.