“Atatürk ve vatan sevgisi” konusunu işlemeden önce Atatürk’ün kim olduğuna ve vatanın ne olduğuna bakıp onların ne olduğuunu kavramamız lazım.Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve Türk milletinin özgürlüğünü kazanmasını sağlayan en önemli şahsiyettir.Çocukluğundan vefatına kadar içinde büyük bir vatan sevgisi ile yaşamıştır. Gençliğinde olsun,askerlik zamanında olsun her zaman vatanı için önemli işler yapmıştır ve bu yolda ölüm dahil olmak üzere her şeyi göze almıştır. Kah Çanakkale’de kah Kurtuluş Savaşı’nda gösterdiği cesaret ve fedakarlık ile bunu kanıtlamışıtr.
Vatanın ne olduğuna gelirsek; bir ulusun bağımsız ve egemen olarak üzerinde yaşadığı yeryüzü parçası ve onun havası ile karasularıdır. Peki, vatan sadece bu mudur? Tabii ki de hayır. Vatan, kalbimizin derinliklerinde yer eden, ilk adımlarımızı attığımız, sevinçlerimizi paylaştığımız, hüzünlerimizi yaşadığımız, duygusal bağlarımızı besleyen, geçmişimizi ve geleceğimizi şekillendiren, topraklarında güldüğümüz, alnımızın teri ile para kazandığımız, karnımızı doyurduğumuz bir yuvadır.
Mustafa Kemal Atatürk, vatanımız için hem bir lider hem de rol modeldir. Atatürk’ün ileri görüşlülüğü, cesareti, fedakarlığı ve kararlılığı sayesinde diğer istilacı devletlerin bizi kontrollerine alma isteklerini en zor şartlarda engellemişizdir. Atatürk’ün gençliğe hitabesinde dediği gibi “İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır.” yani gelecekte de buna benzer olaylar yaşanabilir, bu yüzden vatanımızın kıymeti ve kazanıldığı şartlar, vatan sevgisi ve Atatürk sevgisi konularını yeni kuşaklara aşılayıp her fırsatta hatırlatılmalıdır. Bu yüzden eğitimin her bölümünde çocuklara ve gençlere bu konulardan bahsetmeli ve çocukların ve gençlerin Atatürk’ü kendisine rol model edinmesini sağlamalıyız.
Atatürk’ün “en büyük eserim” olarak bahsettiği Türkiye Cumhuriyeti yani vatanımız, Atatürk’ün bize bıraktığı en önemli mirastır. Bunun bilincinde olmalı ve Atatürk’ün de dediği gibi “Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin!” yani şartlar ne olursa olsun bize miras bırakılan vatanımızı canımız pahasına korumalı ve bizden sonraki nesillere bu toprakları emanet olarak bırakmalıyız. Ayrıca unutmamalıyız ki bu vatan en asgari şartların bile altında şartlar altında şartlar ile kazanılmıştır biz elimizdeki imkanlar ile bir şey yapmayacaksak biz bu vatanı hak etmiyor, Atatürk’ü ve vatanımızı sevmiyoruz demektir.
Ayrıca Atatürk, “Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır.” sözü ile vatan sevgisinin sadece soyut olmadığını vatanımızı sevdiğimizi göstermemiz için fiili sorumluluk getirdiğinden bahseder. Eğer bir mimar maldan çalıyorsa, bir tüccar kusurlu mal satıyorsa, bir öğretmen derse sebepsiz geç giriyorsa yani o kişi mesleğini bencil çıkarlar için yapıyorsa o kişinin vatan sevgisi sorgulanmalıdır. Unutmamalıyız ki mimar halkın oturacağı evi yapıyor, tüccar halkın gereksinimlerini karşılıyor ve öğretmenler nice tüccar nice mimarlar yetiştiriyor. Hepsi bir döngü halinde tekrar ediyor bencil çıkarlar ile işimizi yaparsak halkın bütünlüğü bozulur. Bu yüzden Atatürk’ün bu sözünü unutmayarak vatanımızın bütünlüğü için ne iş yapıyorsak bunu en iyi şekilde icra etmeliyiz.
Sonuç olarak, Atatürk’ün mirası olan bu vatanı korumak ve daha da ileriye taşımak bizim en büyük sorumluluğumuzdur. Vatan sevgisi dediğimiz şeyin sadece duygusal olmadığını unutmayıp vatan sevgisi adı altında mesleğimizi en iyi şekilde yapmalıyız. Gelecek nesillere de Atatürk’ün ve vatanımızın önemi anlatmalıyız.